Vitaminler Ve Minerallerin arasındaki fark nedir? Fitobesinler, Folatlar, Karotenoidler, Bakır , B vitamini, C vitamini ve daha fazlası…
Vitaminler ve mineraller vücudun iyileşmesi ve işleyişi için gerekli olan temel besinlerdir. Yeterince besin almadığımızda vitamin ve mineral eksiklikleri oluşur ve hastalıklar, hatta ölümle sonuçlanabilir.
Vitaminler suda çözünür veya yağda çözünür olarak sınıflandırılır.
Mineraller elektrolitler veya eser mineraller olarak sınıflandırılır.
Vitaminler ve mineraller temel besinler olarak kabul edilir. Çünkü uyum içinde hareket ederek vücutta yüzlerce rol oynarlar. Kemikleri güçlendirmeye, yaraları iyileştirmeye ve bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olurlar. Ayrıca yiyecekleri enerjiye dönüştürürler ve hücresel hasarı onarırlar. Ancak tüm bu vitamin ve minerallerin neler yaptığını takip etmeye çalışmak kafa karıştırıcı olabilir. Vitaminler ve mineraller genellikle mikro besinler olarak adlandırılır, çünkü vücudunuzun sadece küçük miktarlarına ihtiyacı vardır. Yine de bu küçük miktarları bile alamamak, neredeyse hastalığı garanti eder.
Vitamin ve mineraller
C Vitamini: Vücudumuz C vitamini üretemediğinden, taze meyve ve sebze tüketimi ile düzenli bir tedarik elde etmek çok önemlidir. C vitamini, sağlığı içten dışa doğru destekleyen güçlü bir antioksidandır. Bağışıklık sisteminizi güçlendirdiği, sağlıklı bir cilt sağladığı, dokuları güçlendirdiği ve sağlıklı beyin fonksiyonlarını desteklediği kanıtlanmıştır.
Potasyum: Sağlıklı kalp fonksiyonu için önemli bir mineral. Potasyum eksikliği düzensiz kalp atışına neden olabilir.
Bakır: Sağlıklı cildin desteklenmesine yardımcı olan cilt hücresi yenilenmesine yardımcı olur.
B Vitamini: Hastalığa ve hastalığa neden olabilecek toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
Karotenoidler: Sağlıklı göz fonksiyonunun korunmasına yardımcı olan güçlü bir antioksidandır.
Folatlar: vücuttaki hücrelerin sağlıklı büyümesi ve bakımı için önemlidir.
A Vitamini: Sağlıklı dişler, cilt, kemik ve mukoza zarları için önemlidir. A vitamini bağışıklığı ve beyaz kan hücrelerinin üretimini artırır.
Fitobesinler: Hastalıklarla savaşmaya yardımcı olabilir . Kavunlarda bulunan fitobesinler adı verilen bileşikler , kavuna anti-inflamatuar özellikler verir. Sağlıklı bir beslenmenin iyi bir parçasıdır.
Lutein ve zeaksantin: Meyve ve sebzelere sarıdan kırmızıya bir renk veren iki benzer antioksidan ve bitki pigmentidir. Doktorlar, lutein ve zeaksantin kombinasyonunun, gözleri AMD(Sarı nokta hastalığı) makula dejenerasyonu’nun yol açtığı hasarlardan korumaya yardımcı olabileceğini öne sürüyorlar.
Folat:
Folat, bütün gıdaları yiyerek sağlanır, takviye alırsanız, folik asit adı verilen sentetik bir folat ile takviye edilir. Medical News Today tarafından yayınlanan bir rapora göre folat, B Vitamini ailesindendir ve vücudunuzun “kemik iliğinde kırmızı ve beyaz kan hücreleri yapmak, karbonhidratları enerjiye dönüştürmek ve DNA ve RNA üretmek” için gereklidir.
Vitaminler ve mineraller arasındaki fark
Hepsi mikro besinler olarak kabul edilmelerine rağmen, vitaminler ve mineraller temel şekillerde farklılık gösterir. Vitaminler organiktir ve ısı, hava veya asit ile parçalanabilir. Mineraller inorganiktir ve kimyasal yapılarına tutunurlar.
Peki bu neden önemli? Bu, topraktaki ve sudaki minerallerin, tükettiğiniz bitkiler, balıklar, hayvanlar ve sıvılar yoluyla vücudunuza kolayca girebileceği anlamına gelir. Ancak vitaminleri yiyeceklerden ve diğer kaynaklardan vücudunuza taşımak daha zordur çünkü pişirme, depolama ve basit havaya maruz kalma bu daha kırılgan bileşikleri etkisiz hale getirebilir.
Vitamin eksikliklerinden kaynaklanabilecek hastalıklara birkaç örnek:
İskorbüt: Eski zamanlardaki denizciler, C vitamininin ana kaynakları olan taze meyve ve sebzeler olmadan aylarca yaşamanın diş eti kanamalarına ve iskorbüt hastalığına neden oluyordu.
Körlük. Bazı gelişmekte olan ülkelerde bile insanlar hala A vitamini eksikliğinden kör oluyor.
Raşitizm. D vitamini eksikliği, eğik bacaklar gibi iskelet deformitelerine yol açabilen yumuşak, zayıf kemiklerle işaretlenmiş bir durum olan raşitizme neden olabilir. Kısmen raşitizmle mücadele etmek için ABD, 1930’lardan beri sütü D vitamini ile güçlendiriyor.
Bilgidem.com’da daha fazla konu için aşağıdaki linklere tıklayın:
Folik Asit’in Önemi – Folik Asit İçeren Besinler Nelerdir? (bilgidem.com)
Likopen Nedir – Likopen Hangi Besinlerde Bulunur (bilgidem.com)
Göz Sağlığına İyi Gelen A Vitamini İçeren Besinler (bilgidem.com)
Detaylı anlatmışsınız bilgideme teşekkür
@Şeyma
rica ederim yorum için teşekkürler.
Çok güzel bir açıklamalarınız için teşekkürler..
@Tufan Adalı
Rica ederim. yorum için teşekkür ederim.