Öfkelenince Ne Yapılması Gerekir?

Öfkelenince neler yapılması gerektiği ile ilgili Hadis-i Şerifler….

Öfkelenince Ne Yapılması Gerekir?

İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) (bir gün):

Siz aranızda kimi pehlivan addedersiniz?” diye sordu. Ashab (radıyallahu anhum):

“Erkeklerin yenmeye muvaffak olamadığı kimseyi!” dediler. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):

Hayır, dedi, gerçek pehlivan öfkelendiği zaman nefsine hakim olabilen kimsedir.

[Müslim, Birr 106, (2608); Ebû Dâvud, Edeb 3, (4779).]

Hz. Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

Kuvvetli kimse, (güreşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir.
[Buhârî, Edeb 76; Müslim, Birr 107, (2760); Muvatta, Hüsnü’lhalk 12, (2, 906).][2]

AÇIKLAMA:

Bu iki hadiste, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), öfkelenmeyi yasaklamakta ve öfkelendiği zaman kendini tutmanın ve öfkeyle amel etmemenin faziletine dikkat çekmektedir. Nitekim, öfkeyi tutmanın ve öfkeli iken nefsine hâkim olmanın ehemmiyetine ayet-i kerimede de yer verildiğini ve böylelerinin övüldüğünü görmekteyiz: “Onlar bollukta ve darlıkta sarfederler, öfkelerini yenerler, insanların kusurlarını affederler. Allah iyilik yapanları sever” (Al-i İmran 134). Keza bir başka âyet: “öfkelendiği zaman bağışlayanlar”ı övmektedir (Şûra 37).

Ebû Vâil (radıyallahu anh) anlatıyor: “Urve İbnu Muhammed es-Sadî’nin yanına girdik. Bir zât kendisine konuştu ve Urve’yi kızdırdı. Urve kalkıp abdest aldı ve:

“Babam, dedem Atiye (radıyallahu anh)’den anlatır ki, o, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın şöyle söylediğini nakletmiştir:

Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın.
[Ebû Dâvud, Edeb 4, (4784).]

Ebû Zerr el-Gıfârî (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize buyurmuştu ki:

Biriniz ayakta iken öfkelenirse hemen otursun. Öfkesi geçerse ne âlâ geçmezse yatsın.”

[Ebû Dâvud, Edeb 4, (4782).]

Hz. Muâz İbnu Cebel (radıyallahu anh) anlatıyor: “İki kişi Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın huzurunda küfürleştiler. (Öyle ki) birinin yüzünde (diğerine karşı) öfkesi gözüküyordu. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):

Ben bir kelime biliyorum, eğer onu söyleyecek olsa, kendinden zuhur eden öfke giderdi; Eûzu billahi mineşşeytanirracim” buyurdular.”
[Tirmizî, Da’avat 53, (3448); Ebû Dâvud, Edeb 4, (4780).]

Kaynak: Kütüb-i Sitte

Aşağıdaki konularda ilginizi çekebilir:

Temizliğin Çeşitleri Ve Hastalıktan Korunma Yöntemi Nedir? (bilgidem.com)

Kalbi İman Işığı İle Aydınlananların Mükafatı (bilgidem.com)

İslam’da Hoşgörü ve Müsamaha (bilgidem.com)





Yorum yapın